Beynimize zarar mı veriyoruz?

Bu yazımız 18.04.2018 tarihinde cnnturk.com'da yayınlanmıştır.

Aynaya baktığınızda ne görüyorsunuz? Gördüğünüz ince çizgilerle dolu sarkmış bir cilt ve yorgun bir vücut ise bir dakika durup vücudunuz ve beyninize neler olduğunu, hem beyninizi hem de vücudunuzu etkileyen koşulları ve yaşam tarzınızı düşünün. Yaptığınız her şeyi, aldığınız her kararı, yediğiniz her lokmayı, içtiğiniz her sigarayı, sahip olduğunuz her kaygılı düşünceyi, yaptığınız egzersizlerin tümünü…

Kafein

Günde 1-2 bardak kahve veya çay tüketimi bilişsel fonksiyonlara olumlu etki sağlar. Ancak kafeinin de fazlası zararlıdır. Günde 300 mg’dan fazla kafein tüketmek beyninize zarar vermeye başlar. 1 bardak orta demli çay 50 mg, 1 bardak kahve 75 mg kafein içerir. Günde 1 veya 2 bardak kahve içenlerde bilişsel kabiliyet artarken, 3 bardaktan fazla içenlerde tam tersi bir etki oluşur. Bu bilimsel tabirle “J-biçimli” bir mekanizmadır, günde 1-2 bardak kahve hafızaya olumlu etki sağlar, 3 bardaktan fazla tüketildiğinde unutkanlık riski başlar. Ayrıca fazla kafein cildinizi kurutur, erken yaşlanmasına yol açar. Beyni uykuya ihtiyacı olmadığı yönünde kandırarak uykunuzu olumsuz etkiler. Bizi sinirli ve anksiyeteli yapar.

Alkol

Karaciğere zarar verir, vücuttan toksinleri atmanızı zorlaştırır. Vücutta biriken toksinler beyne zarar vererek hızla yaşlanmamıza neden olur. Sık alkol kullanımı (haftada 3 kadeh ve daha fazlası) beyinde küçülmeye yolaçar, özellikle planlama, hesaplama ve hafıza ile ilgili bölgeler ve duyguları kontrol eden bölgeler küçülür. Unutkanlık ve çabuk öfkelenme yakınmaları başlar.

Sigara

Tütün neredeyse her hastalık için riski arttırır. Sigara içen hipertansiyon hastalarının kalp ve damar hastalığına bağlı ölüm riski 3 kat artar. Sigara dumanı içindeki birçok toksin, özellikle de dumanında bulunan formaldehit, beyin hücrelerine zarar verir ve ölmelerine yol açar. Hem aktif hem de eski içiciler Alzheimer hastalığı açısından yüksek risk altındadır.

Sigara içenlerde beyin hücrelerinin zarar görmesinin en önemli nedeni oksijen kapasitesinin azalması ve oksidatif stres gelişmesi ile beyne zarar vermesidir. Nikotin cilde kan akışını azaltır, sağlıklı parlayan bir cilde kavuşmanıza engel olur. 10 yıl veya daha uzun süre sigara içerseniz “Tiryaki yüzü” denilen bir yüzünüz olur. Tiryaki yüzüne sahip olanlar olduklarından daha yaşlı gösterir.

Kötü beslenme

Yediğiniz yiyecekler her 30 günde bir kendilerini yenileyen cilt hücrelerinizin yeniden oluşumu için yakıt sağlarlar. Cildiniz ise, beslenme düzeninizin sağlıklı olup olmadığı hakkında bilgi verir. Unutmayın ne yerseniz osunuz.

Sürekli fastfood aburcubur ile besleniyorsanız beyniniz ve vücudunuz aburcuburdur. Çok fazla tatlı veya yüksek glisemik yiyecekler yemek beyne zarar verir. Ayrıca vücudumuzda ne kadar çok yağ varsa beynimiz için o kadar kötüdür. Obezite Alzheimer demans riskini artırmaktadır. Özellikle beyni korumak için yüksek proteinli, B vitamini, D vitamini ve Omega 3’den zengin besinler tüketmelisiniz. Özellikle Omega-3 yağ asitleri açısından eksik bir beslenme tarzınız varsa olduğunuzdan daha yaşlı ve yorgun hissedersiniz.

Madde kullanımı

Esrar kokain, amfetamin, eroin gibi maddeler beyin işlevlerini ve düzenli çalışmasını bozar. Ama sadece bu maddeleri düşünmeyin, kullandığınız bazı bağımlılık yapıcı uyku ilaçları da benzer olumsuzluklara neden olur. Bunları kullanmak kısa süreli kendinizi iyi hissetmenizi rahat uyumanızı sağlar. Ama özellikle madde kullanımı motivasyon ve enerjinizi tamamen yok eder. Beyin hücrelerinize zarar vererek beyinde küçülmeye ve ilerleyen dönemlerde ciddi hafıza sorunlarına neden olur.

Yetersiz uyku

Uyku yaşam için en önemli dönemdir. Günde 7 saatten az uyumak beyin faaliyetlerini azaltır. Yeterince uyumayınca beynimizin iştahı artar canımız sürekli şekerli besinler ister. Uykusuz kalınca ertesi gün metabolizma da yavaşlar. Kilo alırız. Uyku problemi çok ciddi sorun, 8 saat uyumamız gerekirken 5-6 saat ancak uyuyoruz.

Öğrenme güçlüğü, hafıza sorunları, ruhsal sorunlar, kronik hastalıklar hipertansiyon, diyabet hastalığı, obezite başlıyor. Günde 6 saatten az uyumak felç ve kalp krizi riskini normal kişilere göre 4 kat artırıyor. Uykusuzluk vücudumuzu strese sokar daha fazla adrenalin kortizol ve diğer stres hormonlarının salınmasına yol açar. Bu hormonlar uykuda kan basıncının düşmesini engeller ve kalp hastalığı riskini artırır. Gecede 1 saat az uyursak uykusuz hissetmeyiz belki ama o bile berrak düşünmemizi hızlı reaksiyon vermemizi etkiler.

Gece iyi uyuyamayan çocuklar gündüz daha hiperaktif, sinirli ve dikkatsiz olurlar. Yeterince uyumazsak cildimiz uykuda meydana gelen o çok önemli yenilenme sürecini atlamış olur. Uykusuzluk cildimizi yaşlandırır, gözaltlarında koyu renkli şişlikler oluşur.

Kronik stres

Sıkıntılı ve yoğun iş hayatı, maddi problemler, aile problemleri bir şekilde kronik stres yaratır. Stres altında iken beyin stres hormonu kortizolü salgılar. Yüksek kortizol iştahınızı artırır ve kilo aldırır. Kaslarda gerginlik ve kronik ağrılar artar. Kronik stres beyne kan akışını kısıtlayarak beynin genel faaliyetini azaltır ve erken yaşlanmaya yol açar. Kortizol seviyesi yüksek olan kişilerde hafıza ile ilgili olan hipokampus bölgesi küçülür. Aşırı miktarda kortizol beynin diğer bölgelerini de etkiler.

Kronik stres hem bilişsel işlevler hem de duygusal denge üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Sürekli kortizol yüklenmesi beyin rezervlerini azaltarak sizi stresin fiziksel etkilerine karşı savunmasız hale getirir. Vücudun bağışıklık sistemini zayıflatarak soğuk algınlığına ve diğer enfeksiyonlara yakalanmanıza neden olabilir. Kronik stresin aynı zamanda kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve hatta kanserle ilgili olduğu düşünülmektedir. Kronik stres duygusal sağlığınızı bozar ve vücudunuzu etkileyebilecek zihinsel sorunlar olan anksiyete, depresyon ve Alzheimer’a yol açabilir.

Hareketsizlik

Atalarımız yemek için ava çıkar bahçe ile ilgilenir yürürler ve sürekli hareket ederlerdi. Biz ise her yere araba ile gidiyoruz. Hareketi günlük hayatımızdan neredeyse çıkarttık. Beyni geliştirmek için yapmamız gereken en önemli şey fiziksel aktivitedir. İnsan vücudu yürümek üzere tasarlanmış bir organizmadır ve onu hareket ettirmemiz gerekir. Yürüyüşü kilo kontrolü için değil sağlıklı olmak için yaparız.

Yürüyüş düşünme yeteneği, bellek, kalp gücü sağlığı ve cinsel sağlıkta artış sağlar, endorfin serotonin üreterek daha mutlu ve enerjik olmamızı sağlar ve kemik bütünlüğünü korur. Yürürken en az 30 refleksimiz çalışır; yoldaki basamağa bakmak, yandan gelen arabayı kontrol etmek, bunlar size dikkat artışı olarak geri döner. Açık havada yürüyüşün beyne oksijen girişi ve kan akımını artıracağını ve beyin ve kalp sağlığı için önemli olduğunu bilmeliyiz.

Egzersiz beyin için mucizevi bir ilaç gibidir. Kalbin vücuda kan pompalamasını destekleyerek beyne kan akışını arttırır. Böylece beyne daha fazla oksijen, glikoz ve besin gider ve bu da beynin genel işlevlerini arttırır. Yüksek nabza olanak veren spor faaliyetleri, beyinde nörogenez yani yeni beyin hücrelerinin oluşmasında rol oynar. Beyniniz kaybettiği kadar hücreyi üretemezse yaşlanma gerçekleşir. Egzersiz beyinde hafıza ile ve planlama yargılama ile ilgili bölgelerde yeni beyin hücresi oluşumunu sağlamaktadır. Egzersiz hafızanızı, net düşünebilme yeteneğinizi ve planlama yeteneğinizi geliştirir.

Şiddet içeren bilgisayar oyunları

Şiddet eğilimine ve öğrenme güçlüğüne neden olabilir. Şiddet içeren oyunlar beyinde kokain ve eroinle aynı etkiye neden olur. Uyuşturucu gibi bağımlılık yapar.

Aşırı mesajlaşma ve sosyal ağ kullanımı

Son zamanlarda hepimizin elinden akıllı telefonlar, bilgisayarlar düşmez oldu. Günümüzü onlarla geçiriyoruz. Oysa bu durum dikkat problemlerine, yüz yüze sosyal iletişimde zorlanmamıza ve iş arkadaş ilişkilerinin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır.

Randevu Alın

    Formu doldurun, sizi arayalım

    Bu yazıyı paylaş

    Randevu Al Hemen Ara
    WhatsApp'tan bize yazın