Muayeneye gelen birçok hastamın ilk sorusu şu oluyor: “Hocam, çok unutkan oldum, acaba Alzheimer mı başlıyor?” Aslında çoğu zaman bu şikayetlerin altında gerçek bir unutkanlıktan çok, dikkat eksikliği yatıyor. Dikkat ve hafıza birbirine çok benzeyen şikayetler oluşturabilir. Ama işin temelinde farklı mekanizmalar çalışır.
Dikkat eksikliği ile unutkanlık aynı şey değil
Dikkatin bozulduğu durumlarda, beynimiz yeni bilgileri tam olarak kaydedemez. Yani aslında unutma değil, kaydedememe sorunu yaşanır. Bilgi tam kaydedilemeyince, doğal olarak hatırlamak da zorlaşır.
Bunu şöyle düşünün; bilgi önce kaydedilmek için dikkat süzgecinden geçer. Kayıt eksik olursa, geri çağırma sırasında eksik dosya buluruz.
Peki dikkat eksikliği demansa yol açar mı?
Burada önemli bir ayrım yapmak gerekiyor: Dikkat eksikliği doğrudan demansa yol açmaz. Ancak uzun yıllar boyunca devam eden dikkat sorunları, beynin bilgi işleme kapasitesini zorlayabilir ve ilerleyen yaşlarda demans riskini dolaylı yoldan artırabilir. Çünkü beynin bir de bilişsel rezerv dediğimiz bir koruyucu kapasitesi vardır. Bilişsel rezerv, beynin yaşlanmaya, hasara ve hastalıklara karşı dayanma gücüdür. Eğer dikkat eksikliği uzun süre yönetilemezse, bilişsel rezerv düşük kalabilir ve ilerleyen yaşlarda demansa karşı savunmasızlık ortaya çıkabilir.
Dikkat eksikliğini tetikleyen modern hayat faktörleri
Günümüzde dikkat eksikliği neredeyse salgın halini aldı. Çünkü:
- Aynı anda onlarca şey yapmaya çalışıyoruz.
- Telefon çalıyor, e-posta geliyor, çocuklar soru soruyor, toplantı devam ediyor…
- Sürekli bölünmüş dikkatle yaşıyoruz.
Beyin bu kadar çok uyaranla baş etmeye çalışırken, odaklanmak ve bilgiyi kalıcı şekilde kaydetmek zorlaşıyor. Sonuçta kişiler:
- Randevuları unutabiliyor,
- Eşyalarını kaybedebiliyor,
- Konuşurken kelimeleri bulmakta zorlanabiliyor.
İşte bu belirtiler, Alzheimer’ın ilk işaretlerine de benzediği için büyük endişe yaratabiliyor.
Yapılan araştırmalar, dikkat eksikliği olan kişilerde demans riskinin doğrudan artmadığını gösteriyor.
Ancak dikkat eksikliği yaşayan bireylerde şu dolaylı risk faktörleri ortaya çıkabiliyor:
- Daha az sosyal ve zihinsel aktivite yapma
- Daha düşük eğitim ve mesleki performans
- Stres ve uyku sorunlarına yatkınlık
Bu dolaylı faktörler, uzun vadede demans riskini bir miktar artırabiliyor.
Dikkat eksikliği ve demans farklı kavramlardır. Ancak dikkat problemlerini yıllarca ihmal etmek, beyni zamanla daha kırılgan hale getirebilir. Bu nedenle:
- Dikkat sorunlarını erken fark etmek,
- Uyku, stres ve yaşam tarzını düzenlemek,
- Gerekirse uzman desteği almak,
- Beyin egzersizleri ve zihinsel aktiviteleri artırmak
beyin sağlığınızı uzun yıllar korumanızda büyük rol oynar.