Meyve suyu deyince aklınıza ne geliyor? Sağlıklı, vitamin dolu, taptaze bir içecek mi? Hele bir de kutunun üstünde “%100 doğal”, “katkısız”, “koruyucu içermez” gibi ifadeleri görünce içimiz rahatlıyor. Ama gerçekte içtiğimiz şey gerçekten meyve suyu mu, yoksa şeker ve katkı maddeleriyle dolu bir karışım mı? Marketlerde satılan birçok meyve suyu ambalajında büyük harflerle “meyve suyu”, “doğal”, “katkısız” yazsa da, içeriğini dikkatlice okumadan ne içtiğinizi tam olarak bilemezsiniz. Paketin arkasındaki küçük yazıları okumak bazen içindekileri anlamanızı sağlayabilir. Eğer içinde “meyve konsantresi”, “fruktoz şurubu”, “asitlik düzenleyici”, “renklendirici”, “stabilizör” gibi ifadeler varsa, içtiğiniz şeyin gerçek bir meyve suyundan çok uzak olduğunu bilmelisiniz.
Gerçek meyve suyu, taze meyvenin sıkılıp içildiği halidir. Ancak hazır meyve suları genellikle meyve konsantresi kullanılarak üretilir. Meyve konsantresi, meyvenin suyunun sıkılıp daha sonra içindeki suyun vakumla buharlaştırılmasıyla elde edilir. Daha sonra bu yoğunlaştırılmış meyve özü, raf ömrünü uzatmak için çeşitli işlemlerden geçirilir ve su eklenerek tekrar seyreltilir. İşte bu aşamada içeriğine şeker, tatlandırıcı, koruyucu maddeler ve bazen renklendiriciler eklenir. Bu sürecin sonunda elimizde, gerçek bir meyve suyunun içerdiği lifleri, vitaminleri ve besin öğelerini büyük ölçüde kaybetmiş bir içecek kalır. Üstelik bazı hazır meyve suları, bir kutu gazlı içecekten bile daha fazla şeker içerebilir. Bir bardağı yaklaşık 5-6 küp şekere eşdeğer olabilir. Vücuda giren yüksek miktardaki fruktoz, karaciğer yağlanmasına, insülin direncine ve uzun vadede diyabete yol açabilir.
Evde sıkılan meyve suları masum mu?
Hazır meyve sularının sağlıklı olmadığı artık çok net. Peki, evde meyve sıkıp içmek gerçekten sağlıklı mı? Çoğumuz, “Ben hazır meyve suyu içmem, evde kendim sıkarım” diyerek daha iyi bir alternatif sunduğumuzu düşünebiliriz. Ama maalesef evde sıkılan meyve suları da her zaman masum değildir. Meyveleri bütün halinde tüketirken lifleri sayesinde kan şekerimiz daha dengeli yükselir ve tokluk hissi daha uzun sürer. Ancak meyve sıkıldığında posası ayrılır ve lifin büyük bir kısmı kaybolur. Lifin eksikliği, meyvedeki doğal şekerin hızlı emilmesine neden olur. Bu da kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açabilir. Bir örnek verelim. Bir elma yemek istediğinizde, elmanın lifli yapısı sayesinde onu çiğnemek zaman alır. Midenize ulaştığında tokluk hissi oluşur ve içerdiği şeker yavaşça kana karışır. Ama bir bardak elma suyu içtiğinizde, 3-4 elmanın şekerini birkaç saniye içinde tüketmiş olursunuz. Lif olmadığı için bu şeker hızla kana karışır ve insülin seviyeleri aniden yükselir. Bir süre sonra kan şekeri tekrar düştüğünde ani açlık krizleri yaşanabilir, enerji seviyeniz düşebilir ve tekrar tatlı bir şeyler tüketme ihtiyacı hissedebilirsiniz.
Evde sıkılan meyve sularının bir diğer dezavantajı, bazı meyvelerin sıkıldığında besin değerinin kaybolmasıdır. Örneğin, portakal suyu sıkıldıktan sonra beklerse, içindeki C vitamini okside olur ve hızla azalır. Taze sıkılmış olsa bile, uzun süre bekletilmesi halinde vitamin değerleri düşebilir.
Eğer gerçekten sağlıklı bir içecek tüketmek istiyorsanız, meyveleri bütün haliyle tüketmek en iyi seçenektir. Meyvenin lifleri ile birlikte tüketilmesi hem sindirimi kolaylaştırır hem de kan şekerinin dengeli kalmasını sağlar.
Ancak illa meyve suyu içmek istiyorsanız soğuk sıkım yöntemini kullanabilirsiniz. Bu yöntemle hazırlanan meyve suları daha az okside olur ve içindeki besin değerlerini daha iyi korur. Meyve suyunuzu sebzelerle karıştırabilirsiniz. Havuç, salatalık, ıspanak gibi sebzelerle hazırlanan karışımlar meyve suyunun şeker oranını azaltarak daha dengeli hale getirir. Taze sıkılan meyve suyunu hemen tüketmelisiniz. Bekletildiğinde vitamin kaybı artar.
Ayrıca, gün içinde susuz kalmamak için meyve suyu yerine su içmek çok daha sağlıklı bir seçim olabilir. Suyun içine birkaç dilim limon, portakal veya taze nane yaprağı ekleyerek doğal bir aroma verebilir ve su tüketimini daha keyifli hale getirebilirsiniz.