Hastalıklar olmadan fark edilip önlenebilir mi?

Genlerimizin rolü, kişinin yaşam tarzı, sağlık özgeçmişi ile risk analizleri yapılıyor, hastalık belirteçleri belirleniyor.

Öncelikle tıp sağlığı korumak ve hastalıkları tedavi etmek amacıyla uygulanan geleneksel ve modern metotların tümüdür. Görüleceği gibi tıbbın tanımı sadece hastalıkları tedavi etmek değil sağlığı da korumak. Hasta olmadan hastalıkların fark edilmesi ve önlenmesi mümkün mü? Avrupa ekolünün ön planda gündeme aldığı 4P kuralı anahtar rol oynuyor.

Burada Avrupa ekolüne göre hareket ediyoruz. 4P uygulaması dediğimiz Prediktif, Preventiv, Personalized, Participate.

Predictive: Kişinin yaşam tarzı, sağlık özgeçmişi ve genetik riskini dikkate alarak gelecekteki sağlığı veya sağlık riskleri konusunda tahminlerde bulunmak mümkün.

Preventiv: Hastalığı önceden farkında olup önleyici çalışmalarla yaşam tarzı değişiklikleri, destekler ile oluşumunu engellemek. Toplumsal sağlık taramaları bu amaçla çok uygun yaklaşım.

Personalized: Herkesin genetik yapısı, yaşam tarzı, sağlık sorunları biyolojik ve ruhsal yapısı farklı her birey özel. Farklılıkları ortaya koyarak hazırlanan önleyici tahmin edici risk taramalarını doğru yapmak önemli.

Participate: Hastalıklardan korunmada tedavide bireyi bilgilendirmek motive etmek ve sürecin içine katmak daha etkili daha uzun ve ucuz neticeler sağlıyor. Kişileri bilgilendirerek sağlıkları ile ilgili her konuda daha aktif rol almaya yönlendirmek sağlık riski kavramının vazgeçilmez parçası. Burada ise hasta hekim ilişkisi çok önemli oluyor.

Genetik modern tıbbın en önemli gelişmelerinden biri. Genomik çalışmalar şu anda tanı ve tedavide akla sığmayacak ufuklar açmış durumda. Geliştirilen yeni testler hem tanıda hem de risk veya hastalığı yönetim sürecinde akılcı kararlar vermemizi sağlıyor. Genomik testler romatizmal hastalık veya kemik erimesi riskimizi belirleyebiliyor. Ama testleri aşırı yorumlamadan kaçınmak ve ticari amaç için kullanmamak çok önemli. Zira sadece genetik haritanıza bakarak hangi egzersizi yapacağınızı, hangi gıdaları yiyeceğiniz, doğrudan söylemek doğru da değil. Doğrusu şu sağlığınızla ilgili planları yaparken beslenmenizden, aktivitenize, belleğinizden eklemlerinize, cilt yaşlanmanızdan depresyon riskinize kadar pek çok riski genetik incelemelerle saptamak mümkün ancak her testi yapmak gibi bir gaflete düşmeyelim.

Kişisel tedavide önemli olan alan; Farmakogenomiks ilaç yanıtı ile ilişkili olarak DNA ve RNA özelliklerinde varyasyonlar. İlaçtan kim yanıt görecek, kim görmeyecek veya kim yan etki geliştirecek bunu tahmin etmek güç olabilir. Kişisel tedavi vücudun ilaçlara yanıtında genlerin nasıl değiştiğini ve expresyonların etkisini araştırır. Genetik bilgiyi kişinin farmakokinetik (ilaç metabolizması) ve farmakodinamik (fizyolojik ilaç reaksiyonları) için kullanır ve ilaca yanıt verip vermeyecekleri, ilacın gelişebilecek olası etkinlik ve yan etkilerini belirler. Genomik testlerde 5 değerlendirme düzeyi vardır. Gelişebilecek hastalığın riskini değerlendirmek, subklinik hastalığı olanlarda biyomarkerlerın taranması, olmuş hastalık için biyomarkerlerin belirlenmesi, hastalık şiddeti belirlenmesinde biyomarkerlar, hastalık prognozunda tedaviye yanıtı değerlendiren biyomarkerler.

Farmakogenomiks doğru hasta için doğru zaman doğru dozda doğru ilacın kullanılmasıdır. Hastalar genetik ve hastalık için markerları gruplar ve hastanın yaşı, cinsiyeti, kilo, beslenme organ biyolojik fonksiyonları genetik yatkınlığı dikkate alınarak değerlendirilir.

Mesela yakın zamanda akciğerde iyi huylu nodüllerle kötü huylu nodülleri ayırt etmemizi sağlayan 13 protein bulundu. CLIA kanıtlanmış test adı ile.

Her hastaya aynı tedavi ve ilaç dönemi bitiyor mu?

Türkiye Avrupa’da ilaç pazarı olarak 6. Sırada. Sağlık harcamalarının yarısı ilaçlara harcanıyor. İlaç tüketimi ulusal gelire oranı hesaplandığında ülkemiz tüm gelişmiş ülkeleri geride bırakıyor.

Eğer koruyucu hekimlik yapsaydık: kolesterolü yüksek birine hemen ilaç yazmak yerine sizin karaciğeriniz kolesterolü besinlerle aldığınız doymuş yağlardan üretir. Bu nedenle yağdan özellikle hayvansal yağ, margarin ve bazı bitkisel yağlardan zengin beslenenlerde kolesterol artar. Bu tür yağların kısıtlandığı kişilerde üretim azalır. Kan kolesterol seviyesi düşer diyerek önde tüketimi azaltırsak sonra kontrol edersek daha sağlıklı ve koruyucu bir iş yapmış oluruz. Kolesterol olmadan hayatımızı sürdüremeyiz. Sadece sağlık için değil hayat için elzem bir madde. Seks hormonları testesteron ve östrojen kolesterol olmadan üretilemez. Yani üreyip çoğalmamız bile kolesterol sayesinde mümkün. Kortizol de kolesterolden yapılıyor. Safra asitleri de, D vitamini de.

Randevu Alın

    Formu doldurun, sizi arayalım
    Randevu Al Hemen Ara
    WhatsApp'tan bize yazın