Birçok insan sigaranın akciğerlere, kalbe zarar verdiğini biliyor. Ama çok azımız onun biyolojik yaşınızı ileriye sardığını, sizi dışarıdan değil içeriden yaşlandırdığını biliyoruz.
Vagus siniri, parasempatik sinir sisteminin en büyük oyuncusudur. Yani bizi “savaş ya da kaç” modundan çıkarıp “dinlen ve yenilen” moduna geçirir.
Sabahları aynaya baktığınızda karın dümdüz. Ama akşam saatlerinde, özellikle günün sonunda, karnınız adeta 5 aylık hamile gibi mi görünüyor?
Bağırsak kabızlığını hepimiz biliyoruz…Ama ya beynimiz kabız olursa? Evet, yanlış duymadınız. Beyin kabızlığı gerçek bir şey. Ama elbette bu, tuvaletle ilgili bir durum değil.
Hayal gibi geliyor, değil mi? Bir odada sadece nefes alarak hem beyninizi onarabileceğinizi hem de biyolojik yaşınızı geriye çevirebileceğinizi söylesem…
Çoğumuz yaşam süremizin genetik olarak belirli bir sınırı olduğunu duymuşuzdur. Evet, bilim insanları insan DNA’sının 120-125 yıla kadar yaşamaya programlandığını söylüyor.
Her doğum gününde, bir yaş daha alıyoruz diye düşünürüz. Takvim yaprakları eksilirken, içimizde de görünmez bir sayaç işler.
Masa tenisinin, sinir sistemini geliştiren, hafızayı güçlendiren ve dikkat süresini artıran nörobiyolojik bir egzersiz olduğu ortaya koyuldu.
Kahkaha; beyinden bağışıklık sistemine, hormonlardan kalp ritmine kadar tüm sistemi etkileyen nörobiyolojik bir olaydır.
