Stresin sadece ruh halini etkilediğini sanmak büyük bir yanılgı. Aslında stres, vücutta baştan aşağı bir kriz ortamı yaratır ve en çok etkilenen organlardan biri de cilttir. Cilt, beynin aynası gibidir. Stresle birlikte hormonal dengeler değişir, kortizol yükselir, kan dolaşımı bozulur ve kollajen üretimi düşer. Sonuç olarak sivilceler, kırışıklıklar, mat bir görünüm ve cildin hızla yaşlanması gibi sorunlar ortaya çıkar. Stresin cilt üzerindeki etkileri sadece kozmetik bir mesele değil. Beyin ve deri, embriyonik dönemde aynı kökten geliştiği için birbiriyle sürekli iletişim halindedir. Yani stres yaşandığında beyin doğrudan cilde mesaj gönderir ve bu mesaj pek de hoş sonuçlar doğurmaz.
Kortizol ve cilt: stres hormonu nasıl zarar veriyor?
Stres altındayken kortizol hormonu yükselir. Kortizol, vücudu tehlikeye karşı hazırlayan bir hormon olsa da sürekli yüksek seviyelerde kaldığında cildi ciddi anlamda etkiler. Cildin su kaybını artırır, bu da kuruluğa ve kırışıklıkların belirginleşmesine neden olur. Yağ bezlerini fazla çalıştırır, bu yüzden stresli dönemlerde daha fazla sivilce çıkabilir. Bağışıklık sistemini baskılar, cilt bariyeri zayıflar ve hassasiyet artar. Bu yüzden stresli bir hafta geçirdiğinizde cildinizin neden daha mat, solgun veya problemli göründüğünü anlamak çok da zor değil.
Kan akışı bozulunca cilt beslenemez
Stres altında, vücut hayati organlara daha fazla kan göndermeye odaklanır ve bu süreçte cilt ikinci plana atılır. Kan akışının azalması, cilt hücrelerinin yeterince oksijen ve besin alamamasına neden olur. Cilt solgun ve cansız görünmeye başlar. Göz altı morlukları belirginleşir, çünkü ince damarlar yeterince kan taşıyamaz. Yara iyileşmesi gecikir, çünkü hücrelerin onarımı için gerekli kaynaklar stres nedeniyle başka yerlere yönlendirilir. Bu yüzden kronik stres yaşayanların cildi daha mat ve sağlıksız görünür.
Kollajen üretimi azalınca cilt hızla yaşlanır
Stresin en büyük düşmanlarından biri kollajen üretimidir. Kollajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını koruyan bir proteindir. Ancak stres kollajen üretimini azaltır ve zamanla cildin genç görünümünü kaybetmesine neden olur. İnce çizgiler ve kırışıklıklar daha hızlı belirginleşir. Cilt elastikiyetini kaybeder, sarkmalar başlar. Cilt yenilenmesi yavaşlar, bu da daha solgun ve yaşlı bir görünüm oluşturur. Kısacası stres, cildi zamanından önce yaşlandıran en büyük etkenlerden biridir.
Stresin cilt üzerindeki etkilerini nasıl azaltabiliriz?
Stresi tamamen hayatımızdan çıkarmak mümkün değil ama cildin bu durumdan en az etkilenmesini sağlamak için bazı önlemler almak mümkün. Düzenli nefes egzersizleri ve meditasyon yapmak, kortizol seviyelerini düşürerek cildin daha az zarar görmesini sağlar. Omega-3 açısından zengin beslenmek, iltihabı azaltır ve cildi içten destekler. Günde en az iki litre su içmek, ciltteki su kaybını önleyerek kuruluğu ve kırışıklıkları azaltır. Uyku düzenini korumak, cilt hücrelerinin gece boyunca onarılmasını sağlar ve stresin etkilerini minimize eder. Unutulmaması gereken en önemli şey, cilt bakımının sadece kremlerle değil, stres yönetimiyle de yakından ilişkili olduğu.
