Baş ağrınız ara sıra geliyordu ama artık neredeyse her sabah ağrıyla uyanıyorsunuz. Gün içinde işlerinizi bölen, akşam yorgunluğunuza eklenen, sizi hem fiziksel hem zihinsel olarak yoran bu ağrılar neden kronik hale geliyor? Baş ağrısının birçok sebebi olabilir. Ancak bazı yaygın alışkanlıklar, baş ağrısını geçici bir şikâyetten kalıcı bir soruna dönüştürebilir. Beyin sağlığınızı tehdit eden bu alışkanlıkları tanımak hem ağrının nedenini anlamanızı hem de çözüm yollarını keşfetmenizi sağlar.
Ağrı kesicileri aşırı kullanmak baş ağrısını kötüleştirir: Baş ağrısı başladığında hemen ilaç almak kısa vadede rahatlatıcı olabilir. Ancak bu durum sık tekrarlandığında, beyin bu ilaçlara bağımlı hale gelir. Bu durumda ağrı kesiciler artık işe yaramaz; aksine “rebound” yani geri çekilme baş ağrısına neden olabilir. Ağrı kesicilere sürekli başvurmak, beyin sağlığınız açısından risklidir. Ayda 10 tabletten fazla alınan ağrı kesiciler, baş ağrısının kendisini kalıcı hale getirebilir. Kronik baş ağrısı yaşayan birçok hastanın hikâyesinde bu kısır döngü vardır.
Kafein hem dost hem düşman: Kahve, çay ve enerji içecekleri… Gün içinde zihnimizi açmak için başvurduğumuz bu içecekler ölçülü tüketildiğinde faydalı olabilir. Ancak aşırı tüketim, özellikle de düzensiz bırakıldığında kafein yoksunluğu baş ağrısına yol açabilir. Kafein, beyin damarlarını daraltır. Bir anda bırakıldığında bu damarlar genişler ve zonklayıcı bir ağrıya neden olabilir. Beyin sağlığı açısından kafein tüketimi dengede tutulmalıdır. Ani bırakmalar yerine kademeli azaltma önerilir.
Uyku düzensizliği beyninizi zorlar: Gece geç yatmak, sabah geç kalkmak ya da çok az uyumak… Uyku düzeni, baş ağrısı ile doğrudan ilişkilidir. Uyku sırasında beyin kendini temizler, toksinlerden arındırır ve enerji toplar. Bu döngü bozulduğunda, beyin ağrıyla tepki verir. Özellikle mavi ışığa maruz kalmak (gece geç saatlerde telefon, tablet kullanmak), melatonin hormonunun salgılanmasını engeller. Bu da uyku kalitesini düşürür ve baş ağrısını tetikler.
Ekran süresi ve duruş bozukluğu gerilim tipi baş ağrısını tetikler: Uzun süre telefon, bilgisayar ya da tablet ekranına bakmak, boyun ve sırt kaslarında gerginliğe neden olur. Özellikle baş öne eğik pozisyonda saatler geçirmek, gerilim tipi baş ağrılarının temel nedenlerinden biridir. Bu ağrılar, başın arkasından başlayıp tüm başa yayılabilir. Ekran karşısında çalışanlar için düzenli boyun egzersizleri, doğru duruş ve ekran molaları şarttır. 20-20-20 kuralı (20 dakikada bir, 20 saniye boyunca, 20 metre uzağa bakmak) göz yorgunluğu ve baş ağrısını azaltır.
Kronik stres ve yüksek kortizol düzeyleri: Stres altında olduğumuzda, vücut kortizol salgılar. Bu hormon kısa vadede faydalı olsa da uzun vadede beyin sağlığını olumsuz etkiler. Sürekli stres halinde olan kişilerde beyin ağrıya daha duyarlı hale gelir. Ayrıca stres, kas gerginliği, uyku bozuklukları ve hormonal dalgalanmalara da neden olur. Tüm bu faktörler birleşerek baş ağrısının kronik hale gelmesine yol açar. Meditasyon, nefes egzersizleri ve yürüyüş gibi basit uygulamalarla bu döngü kırılabilir.
Kronik baş ağrısıyla başa çıkmak için beş etkili tavsiye ile devam edelim. Öncelikle baş ağrınızı hafife almayın. Sürekli hale geliyorsa, altında yatan nedenleri bulup düzenli bir yaşam alışkanlığı ile baş etmek mümkün. Ağrı kesici kullanımını azaltın. Sık kullanıyorsanız hekiminizle ilaçsız çözüm yollarını konuşun. Kafeini dengeli kullanın, günlük tüketimi sınırlayın. Uyku düzeni oluşturun. Aynı saatte yatıp kalkın, elektronik cihazları yatmadan önce bırakın. Ekran süresini azaltın. Düzenli molalar verin, boyun ve sırt egzersizleri yapın. Stresi yönetin, günde on dakikalık nefes egzersizi bile fark yaratabilir.
Unutmayın, baş ağrısı bir sinyaldir. Onu bastırmak yerine anlamaya çalışmak, beyin sağlığınızı korumak için en akıllıca yoldur.