Bazen hiçbir şey olmamış gibi yaşarız. Gülümseriz, çalışırız, severiz… Ama içimizde sessiz bir yara vardır. Ne adı vardır, ne rengi. Sadece bir ağırlık…
Ve bir gün, hiç beklemediğimiz bir anda o yara dile gelir: Unutkanlıkla, baş ağrısıyla, tükenmişlikle ya da sağlıksız ilişkilerle…
Beyin sisi, dikkat dağınıklığı, ani duygusal dalgalanmalar ya da açıklanamayan bedensel şikayetler… Tüm bunlar aslında bazen çocuklukta yaşanmış ama adı konmamış bir hikâyenin devamıdır.
Travma deyince çoğumuzun aklına büyük olaylar gelir: kazalar, doğal afetler, şiddet, istismar…
Ama bir de sessiz travmalar vardır. Adını koyamadığımız ama hücrelerimize kadar işlemiş olanlar.
Bunlar genellikle kompleks travma ya da C-PTSD (Kompleks Travma Sonrası Stres Bozukluğu) olarak tanımlanır. Ve çoğu zaman çocuklukta, uzun süreli duygusal ihmal, sevgi eksikliği, sürekli eleştirilme ya da ebeveynin psikolojik sorunları nedeniyle oluşur.
“Hep güçlü olmalısın.”, “Ağlama, yoksa seni kimse sevmez.”, “Beni üzersen yalnız kalırsın.”
Bu cümleler bir çocuğun iç dünyasında öyle derin izler bırakır ki, yıllar geçse de etkisi silinmez.
Olgumuz: 38 yaşında ama hâlâ “küçük bir çocuk” gibi
Beyin 360 Kliniği’mize başvuran Ayşe Hanım, 38 yaşında bir mühendis.
Şikayetleri:
- Herkesi memnun etmeye çalışma
- “Hayır” diyememe
- Sık sık unutkanlık ve beyin sisi
- Mide ağrıları, düzensiz adet döngüsü
- Yoğun kaygı ve değersizlik hissi
Ailesinde görünürde bir şiddet ya da travmatik olay olmamış. Ama seanslarda ortaya çıkan gerçek şu: Çocukluğunda duygusal olarak yok sayılmış, sürekli eleştirilmiş, duygularını ifade etmesine izin verilmemiş. Ayşe Hanım’ın bugünkü “aşırı uyumlu” kişiliği, aslında bir hayatta kalma stratejisi. Buna fawn tepkisi deniyor.
Fawn tepkisi nedir?
Kompleks travmaya maruz kalan kişiler, hayatta kalmak için çevreye uyum sağlamayı öğrenir.
Buna “fawn” yani aşırı uyum gösterme tepkisi denir.
- Herkese iyi görünmeye çalışır
- Kendi ihtiyaçlarını bastırır
- “Hayır” diyemez
- Sınır çizemediği için hep tükenmiş hisseder
- Kendini ancak başkalarının onayıyla değerli hisseder
Çocuklukta koruyucu olan bu davranış kalıbı, yetişkinlikte kimlik kaybı, bağımlı ilişkiler ve yoğun stresle kendini gösterir.
Kompleks travmanın belirtileri neler?
Kompleks travma yaşayan kişilerde sık görülen belirtiler:
- Sürekli tetikte olma hâli
- Yoğun duygu dalgalanmaları
- Kendini değersiz hissetme
- Yakın ilişkilerde uzaklaşma ya da aşırı bağlanma
- Beyin sisi ve unutkanlık
- Bağırsak problemleri, bağışıklık düşüklüğü, kronik yorgunluk
- Panik atak, anksiyete, depresif duygudurum
Bu belirtiler bazen başka tanılarla karıştırılabilir. Ama kökeninde sıklıkla çocuklukta çözülmemiş travmalar yatar.
Travma kalıcı mıdır? iyileşme mümkün mü?
İyi haber şu: kompleks travma tanınırsa, iyileştirilebilir. Beyin yeniden yapılanabilir.
Sinir sistemi yeniden dengeye kavuşabilir. Duygusal hafıza yeniden şekillendirilebilir.
İyileşme süreci için:
- Travmayı fark etmek
- İfade etmek (yazı, konuşma, sanat, terapi yoluyla)
- Destek almak (travma odaklı terapi, EMDR, somatik çalışmalar)
- Bedenle yeniden bağ kurmak (nefes, yoga, dans, doğa)
Travma sadece geçmişte kalmaz; bazen bugünün kararlarını, ilişkilerini, sağlığını şekillendirir.
Ama geçmişin yüküyle yaşamak kader değildir.
Çocukken yaşadıklarımız bizim suçumuz değildi.
Ama bugün yetişkiniz. Ve iyileşmek bizim hakkımız.