Sürü bağışıklığını sağlamak için virüsün yayılmasına izin vermek başarılı bir strateji mi?

Sürü bağışıklığını sağlamak için virüsün yayılmasına izin vermek başarılı bir strateji mi?

İzlanda da yapılan bir araştırmadan elde edilen sonuçlar daha önce COVID-19’A yakalanmış ve iyileşmiş hastalarda antikor oluşumunun tekrar COVİD-19’a yakalanmaktan korumayacağını ifade ediyor.

İzlanda’da yapılan çalışma SARS-CoV-2 enfeksiyonuna karşı immünolojik yanıtı incelemek için en büyük çalışmalardan biri diyebiliriz.

1 Eylül’de New England Journal of Medicine’de yayınlanan bulgularda, iyileşen hastalarda kısa süre sonra antikor seviyelerinin düştüğü belirtiliyor. Hedeflenen ise antikorlar, zaman içinde vücudu virüse karşı korumaya devam edebilirse aşı geliştirme çalışmalarına ve yeniden enfeksiyona karşı bağışıklık sağlanması açısından oldukça olumlu etkiler yaratacağı yönünde idi. İzlanda’da yapılan bu çalışmada, enfeksiyon geçirdikten sonra en az 4 ay boyunca devam eden SARS-CoV-2 bağışıklığına işaret eden bulgular olduğu ifade edildi.

Şubat ayından yani salgının ilk günlerinden başlayıp Temmuz ayının başlarına kadar 30.000’den fazla kişi (İzlanda nüfusunun kabaca yüzde 15’i) incelendi ve veriler üç gruba ayrıldı: kantitatif PCR (qPCR) ile doğrulanan pozitif COVID-19 teşhisi olanlar, virüse maruz kalan ancak enfekte olmayan kişiler ve bilinen herhangi bir maruziyeti bulunmayanlar.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki bağışıklık sistemleri virüsleri bir süre sonra kolayca unutabiliyor. Ancak, COVİD-19’a sebebiyet veren virüs için aynı durumun geçerli olup olmayacağını söylemek şu an için oldukça zor.

Yaşadığımız bu koronavirüs enfeksiyonundan sonra bağışıklığımıza ışık tutmayı ümit eden bir başka çalışma Haziran ayında medRxiv’de yayınlandı. Bu çalışma için 1985’te başlayan ve şimdilerde devam eden bir HIV projesinde kullanılan sağlıklı kontrol deneklerinden alınan kan örneklerinden yararlanıldı. Bu çalışma ile araştırmacılar soğuk algınlığına ve viral enfeksiyona neden olduğu bilinen dört koronavirüsün proteinine karşı yeni bir antikor arıyorlar.

Çalışmanın sonunda dikkati çeken incelenen tüm mevsimsel koronavirüsler için yeniden enfeksiyona yol açmaları ortak bir özellikti. Tüm olgular, çalışma süresi boyunca belirli bir koronavirüs ile birden çok kez enfekte olmuştu ve sıklıkla aynı virüse sahip enfeksiyonlar arasında süre bir yıldan kısa idi ve bu endişe verici bir süreye işaret ediyordu.

Çalışmanın araştırıcıları, SARS-CoV-2’nin bu bahsi geçen daha tanıdık koronavirüslerle aynı modeli izleyip izlemeyeceğinin net olmadığına dikkat çekiyor – ancak öyleyse, sürü bağışıklığını sağlamak için virüsün yayılmasına izin vermenin başarılı bir strateji olmayacağı fikri doğuyor.

Uzun vadeli bağışıklık için beklenenler:

Yale Üniversitesi’nden immünolog  Akiko Iwasaki, genel olarak, bir viral enfeksiyonun uzun süreli bağışıklık sağlayıp sağlamadığının hem virüsün hem de konağın özelliklerine bağlı olduğunu söylüyor. Araştırmalar, COVID-19 hastaları tarafından üretilen antikorların sayısının büyük ölçüde değiştiğini ve bunun da gelecekteki enfeksiyonlara karşı koruma özelliklerini değiştireceğini gösteriyor. Diğer çalışmalar, SARS-CoV-2’ye karşı oluşan antikor seviyelerinin birkaç ay sonra azalma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Ancak Iwasaki, antikorların bağışıklığın tam resmini ortaya çıkarmadığını belirtiyor, çünkü bir virüse karşı antikorlar tespit edilemeyen seviyelerde olsa bile, daha önce patojene maruz kalmış kişiler önceki enfeksiyonu “hatırlayan” B hücreleri ve T hücreleri sayesinde virüse karşı hızlı bir yanıt oluşturabiliyor.

SARS-CoV-2’ye karşı bağışıklığın enfeksiyondan sonra kısa ömürlü olduğu ortaya çıkmış olsa bile bu durum aşı gelişimi için kötü bir haber olmayabilir. “Pek çok virüs bulaştıklarında, memelilerin bağışıklık tepkisini de kapatmak için saldırıda bulunur” . “Umalım ki aşıları tasarladığımızda, aşılarda konakçının bağışıklık tepkisini kapatan proteinler olmaz ki aşıdan virüse alınan tepkiye oranla daha iyi bir bağışıklık tepkisi almamız mümkün olsun.

Randevu Alın

    Formu doldurun, sizi arayalım

    Bu yazıyı paylaş

    Randevu Al Hemen Ara
    WhatsApp'tan bize yazın