Migren Aşısı olarak adlandırılan bu yeni ilaçlar, hastaların kendi kendilerine uygulayabilmesi için tasarlanmış ilaçlardır. Migren aşısı ayda sadece bir kere uygulanarak kullanılıyor.
Migren aşısı olarak bilinen aşıların fark edilebilir ciddi bir yan etkisi bulunmuyor. Bu aşılar, ağrıyı henüz ortaya çıkmadan engelledikleri için toplumda engelliliği büyük oranda önleme potansiyeline sahipler.
Migren aşıları, sadece migren ağrılarında değil, çok zor olan küme tipi baş ağrılarında da umut vadediyorlar. Her biri, başta ABD ve Avrupa Birliği olmak üzere birçok ülkede piyasaya çıkarıldı ve milyonlarca hastaya ulaşmaya başladı. Ancak maliyet fiyat aralıkları 500-600 dolar civarında. Şu an hiçbiri ülkemizde mevcut değil ama ciddi migrenli ve küme baş ağrılı hasta yüzdesi düşünüldüğünde, fiyatların düşürülerek ya da SGK ödemesinde yer alarak Sağlık Bakanlığı’nca onaylanması bekleniyor.
Migren aşıları mucizevi çözüm mü?
Sonuçta bilinmesi gereken doğru hastaya doğru tedavinin gerekliliğidir. Bütüncül ve kişiye özel yaklaşmak zorundasınız. Her migren ya da küme başağrısı hastasında işe yarayacaklar diye bir kural koymak mümkün değil. Bir kere bu aşıyı olduktan sonra migrenden tamamen kurtulmuş sayılmıyorsunuz, maalesef uzun aralıklarla yenilemeniz gerekiyor. Kullandığınız sürece ataklardan belli oranda korunabiliyorsunuz. Ancak ağrınızı tetikleyen gerçek nedenleri bulmanız ve bunlar üzerine yoğunlaşmanız da gerekiyor.
Migreni tetikleyen faktörleri azaltmak için öneriler
En doğru tedavi ve migrenden kurtulma yolu, tıpkı bir dedektif gibi vücudunuzda sorunun nerede olduğunu saptayıp o sorunu ortadan kaldırmaktır. Yani aslında temelde beslenme düzeni, stres düzeyi, vücudunuzun yorgunluk düzeylerini belirleyip tümüyle tedavi etmek gerekiyor.
İşte migreni tetikleyici faktörleri azaltmak için bazı öneriler:
- Susuz kalmayın. Her gün kilo başı 30 mililitre su içmemiz gerekiyor. Bu da ortalama 2 litreye denk geliyor.
- Uykusuz kalmayın ya da çok fazla uyumayın. Bazen hafta içi çok çalışıyoruz, az uyuyoruz. Hafta sonu da bunu telafi etmeye çalışıyoruz. Saat düzeni değiştiğinde de yine migren atağı gelebilir. Hafta içi 6 saat uyurken, hafta sonu 10 saat uyuduğunuzda düzeniniz değişeceği için migren atağınız tetiklenecektir. Uykunuzu çok düzenli uyumanız gerekiyor. Hafta içi ile hafta sonu arasında 1,5 saatten fazla zaman aralığı olmamalı.
- Beslenme düzeni de çok önemli. Öğün atlamak ve kan şekeri düşüklüğü migreni en çok tetikleyen faktörlerden biri.
- Hareketsizlik de yine nedenlerden biri. Hareket etmezseniz baş ağrıları da olabilir, eklem ağrıları da olabilir. Her gün en azından 5 bin adım atılmalı.
- Stresi hayatımızdan uzak tutmamız gerekiyor.
- Cep telefonu, televizyon, bilgisayar gibi aletlerin kullanımını minimuma indirmek zorundayız. Hele akşam saat 21.00’dan sonra onları etrafımızdan uzaklaştırmak çok önemli, çünkü elektromanyetik dalgalar da ağrıyı tetikleyen bir faktör.
