Mutluluğunuz ile hormonlarınız arasında bir bağ vardır. Bu bağı güçlendirmek için doğru bir şekilde aradaki dengeyi kurarak daha pozitif bir ruh haline geçebilir ve daha mutlu olabilirsiniz.
İşte size mutluluk hormonunuzu artırmanın dolayısıyla da mutlu olmanın 8 yolu:
Egzersiz
Egzersiz yapmanın vücudumuza faydalarını saymakla bitiremeyiz. Örneğin büyüme hormonlarının üretimini uyararak vücutta onarım ve büyüme etkisi oluşturur. Egzersiz aynı zamanda kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan dopaminin üretimini, depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltarak mutlu hissetmemizi sağlayan serotoninin üretimini ve ağrı kesici bir etkisi olan ve ağrı ve yaralanma yakınmalarını dindiren endorfinin üretimini destekler.
Bol bol gülümsemek
Gezip dolaşmak, seyahat etmek, masaj yaptırmak veya en basitinden bir komedi programı izlemek bile yüzünüzde bir gülümseme oluşturur. Ve bu bize dıştan çok basit gelen gülümseme beyninizin gülümsemeyi mutlulukla ilişkilendirmesi sonucu vücutta serotonin ve endorfin üretimini başlatır.
Gün ışığına çıkmak
D vitamini sanılanın aksine yalnızca kemiklere ve bağışıklık sistemimize güç vermekle kalmaz aynı zamanda vücuttaki depresyon yakınmalarnı azaltarak serotonin üretimini destekler. Bu sebeple gün içerisinde cildimizin d vitamini üretebilmesi için gün ışığına çıkmamız gerekir. Yani bir anlamda güneş mutluluğu da beraberinde getirir.
Çikolata yemek
Çikolatanın mutluluk hormonlarının üretimini desteklediğini neredeyse herkes bilir. Fakat yeni yapılan araştırmalar gösteriyor ki doğru oranlarda yani haftada maksimium 2 kez az miktarda yenilen bitter çikolata sadece mutluluk hormonuna değil aynı zamanda kalp ve damar sağlığına da katkı sağlıyor.
Triptofan içeri yüksek besinler tüketmek
Triptofan vücudumuzda kendi kendimize üretemediğimiz bir aminoasit çeşididir. Süt, tereyağı, yumurta sarısı, et, balık, hindi, yer fıstığı, badem, kuru hurma, muz, süzme peynir ve diğer yüksek proteinli gıdalarda bol miktarda bulunur. Vücudumuz besinlerden aldığımız bu maddeyi serotonin üretimine ve mutlu hissetmemize yardımcı olan nörolojik süreçlere yardımcı olmak için kullanır.
Evcil hayvan sahibi olmak
Evcil hayvanlarla haşır neşir olmanın vücudumuzdaki stres seviyelerini azalttığı ve bunun sebebinin de hayvandan aldığımızı hissettiğimiz şefkat duygusunun serotonin ve beraberinde oksitosin dediğimiz aşk hormonunun üretimini tetiklemesi olduğu biliniyor.
Sevdiklerinize sarılın
Aslında biz insanlar dokunmayı çok seven canlılarız. Sarılmak, öpüşmek, kucaklaşmak pek çok duyguyu ifade etmek için kullandığımız ve farkında olmasak da vücudumuzdaki hormon dengelerini etkileyen eylemler. Örneğin sevdiğiniz birine sarıldığınızda aynı anda hem endorfin dediğimiz mutluluk, hem dopamin dediğimiz heycan hem de oksitosin dediğimiz sevgi bağı hissini uyandıran hormonlar harekete geçebilir.
Meditasyon
Meditasyon son dönemde gittikçe popüler bir hal alan ve insanların genellikle gün sonunda ihtiyaç duydukları ruhsal rahatlamayı elde etmek için uyguladıkları bir yöntemdir. Meditasyonun vücuttaki hormon dengeleri üzerine etkisinin belki de en önemli sebeplerinden biri süreç boyunca yapılan nefes egzersizinin vücutta oluşturduğu rahatlama hissidir. Günde 30 dakikanızı ayırarak yaptığınız meditasyon stres oluşumuna sebep olan kortizol hormonunun üretimini azaltır ve rahatlamanızı ve mutlu hissetmenizi sağlayan endorfin üretimini arttırır.
Mutluluk, her birimiz için farklı bir anlam ifade etse de aslında özünde kimyasal olarak hepimiz için aynı hormonal dengeler sonucu oluşur. Hayattaki deneimlerimiz, sosyal statümüz, eğitimimiz, genel sağlık dururmumuz ve başarılarımız gibi çeşitli faktörlerde tabii ki mutluluğumuz üzerinde etki gösterebiliyor. Fakat özünde beynimizin pozitif olarak algıladığı neredeyse her şey vücudumuzda mutluluk hormonlarının salgılanmasına ve sonuç olarak mutlu hissetmemize sebep olur. Bu nedenle elimizden geldiğince hayatın tadını çıkardığımızda, sevdiğimiz etrafında iyi hissettiğimiz kişilerle ömrümüzü geçirdiğimizde mutluluk da kaçınılmaz olacaktır…
